الإنجليزية - التركية
تعريف coming, approaching; outgoing; candid, open في الإنجليزية التركية القاموس.
- forthcoming
- yakında çıkacak
- forthcoming
- {s} dost
- forthcoming
- gelecek
- forthcoming
- yardımsever
- forthcoming
- hazır
- forthcoming
- arkadaşça
- forthcoming
- sağlanmış
- forthcoming
- candan
- forthcoming
- yardıma hazır
- forthcoming
- varış
- forthcoming
- (sıfat) önümüzdeki, gelecek, yaklaşan, hazır, çıkacak olan, cana yakın, dost, konuşkan, açık sözlü
- forthcoming
- {s} açık sözlü
Tom Mary ile ilgili ne olduğu hakkında çok açık sözlü değildi.
-Tom wasn't very forthcoming about what happened with Mary.
- forthcoming
- {s} çıkacak olan
- forthcoming
- yardımcı/hazır/yaklaşan
- forthcoming
- {s} cana yakın
Tom çok cana yakındı.
-Tom was very forthcoming.
- forthcoming
- {s} önümüzdeki
- forthcoming
- geliş
- forthcoming
- {s} yaklaşan
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف coming, approaching; outgoing; candid, open في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} forthcoming
coming, approaching; outgoing; candid, open
الواصلة
coming, approaching; outgoing; candid, o·penالنطق
Resimler
المفضلات