Ona okumak için komik bir kitap verdim.
- I gave her a comic book to read.
Oyundaki komik sahneler abartılıydı.
- The comic scenes in the play were overdone.
Cümleler kelimelere içerik getirir. Cümlelerin kişilikleri vardır. Onlar komik, akıllı, aptal, anlayışlı, dokunaklı, incitici olabilirler.
- Sentences bring context to the words. Sentences have personalities. They can be funny, smart, silly, insightful, touching, hurtful.
Oğlum komik hikayelerin anlatıcısı olmak için çalıştı.
- My son tried to become a teller of funny stories.
Yaşam eğlenceli bir şey.
- Life's a funny thing.
Film kitap kadar eğlenceli değildi.
- The movie wasn't as funny as the book.
Bunun garip olduğunu düşünmüyor musun?
- Don't you think that's funny?
Onlar bana garip baktılar.
- They looked at me funny.
Tom'un yüzünde tuhaf bir ifade vardı.
- Tom had a funny look on his face.
Bu oda tuhaf kokuyor.
- This room smells funny.
Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
- I borrowed this comic from his sister.
Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
- I borrowed this comic from his sister.
It was a comical performance.
What a comical error!.
The tutor cruelly excelled in comical scoldings.