Herkes komik roller oynamanın diğerlerinden daha zor olduğunu iddia ediyor fakat bu hiç doğru değil. Herhangi bir alanda, iyi bir iş yapmak her zaman zordur.
- Everyone claims that it's harder to play comic roles than others, but that's not true at all. Doing a good job is always difficult, in any area.
Oyundaki komik sahneler abartılıydı.
- The comic scenes in the play were overdone.
Caz ölmedi, sadece komik kokuyor.
- Jazz isn't dead, it just smells funny.
Oğlum komik hikayelerin anlatıcısı olmak için çalıştı.
- My son tried to become a teller of funny stories.
Biz televizyonda eğlenceli bir program izledik.
- We saw a funny program on TV.
Tom bunun eğlenceli olduğunu düşünmeyebilir.
- Tom may not think this is funny.
Bunun garip olduğunu düşünmüyor musun?
- Don't you think that's funny?
Onlar bana garip baktılar.
- They looked at me funny.
Ben tuhaf bir gürültü duydum.
- I heard a funny noise.
O adamla ilgili tuhaf bir duyguya sahibim.
- I've got a funny feeling about that guy.
Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
- I borrowed this comic from his sister.
Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
- I borrowed this comic from his sister.
It was a comical performance.
What a comical error!.
The tutor cruelly excelled in comical scoldings.