comfort, solace, encourage

listen to the pronunciation of comfort, solace, encourage
الإنجليزية - التركية

تعريف comfort, solace, encourage في الإنجليزية التركية القاموس.

console
{f} avutmak
console
teselli etmek

Luisa gözyaşlarına boğulduğunda, yalnızca onun en iyi arkadaşı onu teselli etmek için yaklaştı. - When Luisa broke into tears, only her best friend approached to console her.

Ben onu telefonda teselli etmek zorunda kaldım. - I had to console her on the telephone.

console
konsol

Konsolda yanıp sönen bazı kırmızı ışıklar var. - There are some red lights blinking on the console.

Konsol veya aksesuarları yüksek sıcaklık, yüksek nem ya da doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın. (5 °C ile 35 °C veya 41°F ile 95°F aralığında sıcaklığa sahip bir ortamda kullanın) - Do not expose the console or accessories to high temperatures, high humidity or direct sunlight (use in an environment where temperatures range from 5 °C to 35 °C or 41 °F to 95 °F).

console
{i} kumanda paneli

Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin. - Avoid prolonged use of the console. To help prevent eye strain, take a break of about 15 minutes during every hour of play.

console
(İnşaat) raf ayağı
console
(Arkeoloji,Mimarlık) çıkma desteği
console
avut

Taninna'yı avutamam. O kimseyle konuşmak istemiyor. - I cannot console Taninna. She doesn't want to talk to anyone.

console
(İnşaat) payanda, konsol
console
(isim) konsol, raf, masa; klavye, kumanda paneli
console
console mirror konsol aynası
console
destek
console
orgun tuşlarını havi kısım
console
{i} raf
console
console table konsol
console
avundurmak
console
(fiil) avutmak, teselli etmek, avunmak
console
balkonlann altına konulan süslü destek
الإنجليزية - الإنجليزية
{f} console
comfort, solace, encourage
المفضلات