الإنجليزية - التركية
تعريف color that has been toned down by adding its complement or gray في الإنجليزية التركية القاموس.
- tone
- ton
Onun tonu çok kızgındı.
-His tone was very annoyed.
Ses tonundan, benden ne kadar nefret ettiğini hissettim.
-I knew from his tone how much he hated me.
- tone
- nüanslamak
- tone
- ton vermek
- tone
- atmosfer
Sözlerinin keskin tonu, atmosferi soğuttu.
-The sharp tone of his words chilled the atmosphere.
- tone
- (Dilbilim) ses perdesi
- tone
- (Bilgisayar) tonlu arama
- tone
- nüans
- tone
- tavır
- tone
- perde
- tone
- renk tonu
- tone
- {i} bir yere özgü
- tone
- {i} form, istenilen ve olması gereken durum
- tone
- {i} (ses veya renge ait) ton
- tone
- koyuluk, ton, ses
- tone
- vücudun veya uzvun sıhhatli hali
- tone
- (Askeri) TON: Görüntü üzerinde, siyahtan beyaza kadar her ayırt edilebilir gölge değişimi
- tone
- {i} ses
Piyanonun iyi bir sesi var.
-The piano has a good tone.
O, eşsiz ses tonunu kullanarak bir konuşma yaptı.
-He made a speech using his unique tone of voice.
- tone
- {i} müz. aralık, iki nota arasında ses farkı
- tone
- (isim) ses, perde, ton, güç, sağlıklı hal, tavır, ruh hali
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف color that has been toned down by adding its complement or gray في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- tone
color that has been toned down by adding its complement or gray
الواصلة
col·or that has been toned Down by adding its com·ple·ment or grayالتركية النطق
kôlır dhıt hız bın tōnd daun bay ädîng îts kämplımınt ır greyالنطق
/ˈkôlər ᴛʜət həz bən ˈtōnd ˈdoun ˈbī ˈadəɴɢ əts ˈkämpləmənt ər ˈgrā/ /ˈkɔːlɜr ðət həz bən ˈtoʊnd ˈdaʊn ˈbaɪ ˈædɪŋ ɪts ˈkɑːmpləmənt ɜr ˈɡreɪ/
Resimler
المفضلات