Tom, renk körü olmadığını söyledi.
- Tom said that he wasn't colorblind.
Herkes bana nasıl renk körü olunacağını soruyor.
- Everyone is asking me how is to be colorblind.
Herkes bana renk körü olmanın nasıl bir şey olduğunu soruyor.
- Everyone asks me what it's like to be colour-blind.
Ben renk körüyüm çünkü dedem de öyleydi.
- I'm colour-blind because my grandfather was as well.
As a result of the lawsuit, the school adopted a colorblind admissions policy.