تعريف coded في الإنجليزية التركية القاموس.
- kodlu
Tom'a bir kodlu mesaj göndermek istiyorum.
- I'd like to send a coded message to Tom.
Bu sabah Tom'dan kodlu bir mesaj aldım.
- I received a coded message from Tom this morning.
- kodlanmış
- kodlayış
- code
- kanun
Hammurabi kanunu dünyanın en eski yasal kanunlarından biridir.
- The Code of Hammurabi is one of the world's most ancient legal codes.
Karayolları trafik kanununu bilmelisin.
- You must know the highway code.
- code
- şifrelemek
- code
- şifre
Frank gizli bir şifre vasıtasıyla bir mesaj bıraktı.
- Frank left a message by means of a secret code.
Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.
- Adding comments makes reading the code easier.
- code
- yasa
Hammurabi kanunu dünyanın en eski yasal kanunlarından biridir.
- The Code of Hammurabi is one of the world's most ancient legal codes.
Hammurabi kodu dünyanın en eski yasa kodlarından biridir.
- The Code of Hammurabi is one of the world's most ancient code of laws.
- coded character
- kodlu karakter
- coded decimal
- kodlu ondalık
- coded representation
- şifreli gösterim
- coded stop
- kodlu durdurma
- coded character set
- kodlu karakter takımı
- coded font
- kodlanmış yazı tipi
- coded image
- (Askeri) kodlanmış görüntü
- coded representation
- (Bilgisayar,Teknik) kodlu gösterim
- coded switch set controller
- (Askeri) kodlu anahtar cihaz kontolörü
- color-coded
- renk kodlu
- code
- {i} yönetmelik
- code
- {i} tüzük
- binary coded decimal
- ikili kodlanmış onlu
- binary coded decimal
- (Bilgisayar) ikiye kodlanmış onlu
- code
- (Dilbilim) düzenek
- code
- (Bilgisayar) kod kod
- code
- {i} kural
Ahlak kuralları önemliydi.
- The honor code was important.
- code
- gizyazı
- code
- parola
- code
- (Dilbilim) bilinti
- code
- düzgü
- code
- (Bilgisayar) programlamak
- code
- kodlama yapmak
- code
- (Dilbilim) düğüm
- code
- (Biyokimya) dizgilemek
- code
- izge
- code
- kaide
- code
- (Biyokimya) dizgi
- code
- (Kanun) kanun yapmak
- code
- (Denizbilim) öz
- code
- anahtar
- code
- konum
- trellis coded modulation
- kafes kodlamalı kipleme
- alphanumeric coded
- alfasayısal kodlanmış
- binary coded decimal
- ikili kodlu onlu
- binary coded notation
- ikili kodlu gösterim
- code
- {f} kodla
Hammurabi kodu dünyanın en eski yasa kodlarından biridir.
- The Code of Hammurabi is one of the world's most ancient code of laws.
- code
- şifreyle yazmak
- code
- kodlamak
- code
- kod
New York'un posta kodunun ne olduğunu bana söyleyebilir misiniz?
- Can you tell me what the zip code is for New York?
Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
- Adding comments makes it easier to read the code.
- numeric coded
- sayısal kodlu
- binary coded decimal code
- ikili kodlu ondalık kod
- binary coded decimal notation
- ikili kodlu onlu yazım
- binary coded decimal representation
- ikili kodlu onlu yazım
- code
- kodu
- binary coded nutation
- (Bilgisayar) ikili kodlu yazım
- code
- (Tıp) Bir kimsenin hareket ve davranışlarını yönlendiren adet, gelenek ve kurallar dizisi
- code
- {f} şifre ile yazmak; kodlamak
- code
- code of honor düello edenlerin usul ve nizamları
- code
- {i} prensipler
- code
- Napolyon Kanunu
- code
- {i} yasa kitabı
- code
- kod,v.kodla: n.kod
- code
- {f} numaralamak
- code
- {f} kanun haline getirmek
- code
- medical code tıp mesleği kan
- code
- {i} kılavuz
- code
- Code Napoleon 1804 yılında yururIüğe giren Fransız Medeni Kanunu
- code
- (Tekstil) kod numarası
- code
- (Askeri) KOD: İtibari olarak alınmış remiz gruplarının değişik uzunlukta açık metin birimlerini gösterdiği bir haberleşme sistemi. Kodlar; ya kısaltma veya güvenlik maksadıyla kullanılabilir. Ayrıca bakınız: "cryptosystem"
- code
- (Nükleer Bilimler) kod,teknik yönetmelik
- code
- {i} kanun, kanunname
- code
- dustur şifre
- extended binary coded decimal interchange code
- (Askeri) uzatılmış iki tabanlı kodlu ondalık mubadele kodu
- trellis coded modulation
- kafes kodlamali kipleme