Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Kunduracı ayakkabıların tamir etmek için çok eski olduğunu söyledi.
- The shoemaker said the shoes were too old to repair.
Bir ayakkabı tamircisi de bir ayakkabıcı olarak bilinir.
- A cobbler is also known as a shoemaker.
Ayakkabıcının oğlu hep yalınayak gider.
- The shoemaker's son always goes barefoot.