Burası sıcak. Montunu çıkarabilirsin.
- Here it is warm. You could put away your coat.
Emily şiddetli yağmurda üzerinde mont olmadan beklemeye devam etti.
- Emily kept on waiting in the heavy rain with no coat on.
Kış aylarında paltosuz yapamam.
- I can't do without a coat in the winter.
Bir palto giymelisin.
- You should wear a coat.
Kabanını al. Soğuk bugün.
- Take your coat. It's cold today.
Kabanın kollarından biri diğerinden daha kısa.
- One of the coat's sleeves is shorter than the other.
Ceketini evde kaybetmiş olamazsın.
- You can't have lost your coat in the house.
Tom ceketinin fermuarını kapadı.
- Tom zipped up his coat.
Onların işi duvarları sıva ile örtmektir.
- Their job is to coat the walls with plaster.
Annem bu manto ile dışarı çıkmayı seviyor.
- Mother likes to go out in this coat.
Yeni kürk mantolar vitrinde sergilendi.
- The new fur coats were displayed in the window.
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- The coat is lined with fur.
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- The coat is lined with fur.
Kürk mantolar satışa sunulmuştur.
- Fur coats are on sale.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
Evin yeni bir kat boyaya ihtiyacı var.
- The house needs a new coat of paint.
Ev taze boya katıyla harika görünüyordu.
- The house looked wonderful with its fresh coat of paint.
Onlar sandalyeye bir kat boya sürdüler.
- They put a coat of paint on the chair.
Hiç bir duvarı kireçle kapladın mı?
- Have you ever coated a wall with lime?
Uçak toz ile kaplanmıştı.
- The plane was coated with dust.
Ceketi askı kancasına koy.
- Put the coat on the hanger.
Tom ceketini askıdan aldı ve onu giydi.
- Tom took his coat off the hanger and put it on.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
One can buy coated frying pans, which are much easier to wash up than normal ones.