Emily şiddetli yağmurda üzerinde mont olmadan beklemeye devam etti.
- Emily kept on waiting in the heavy rain with no coat on.
Beş yıldır yeni bir mont almadım.
- I haven't bought a new coat in five years.
Paltonu holde as lütfen.
- Hang your coat in the hall please.
Bir palto giymelisin.
- You should wear a coat.
Hem Tom hem de Mary ağır kış kabanları giyiyorlardı.
- Tom and Mary were both wearing heavy winter coats.
Kabanı denedim ama benim için çok büyüktü.
- I tried the coat on, but it was too large for me.
Ceketini evde kaybetmiş olamazsın.
- You can't have lost your coat in the house.
Tom ceketinin fermuarını kapadı.
- Tom zipped up his coat.
Onların işi duvarları sıva ile örtmektir.
- Their job is to coat the walls with plaster.
O ona yeni bir manto yaptı.
- He made her a new coat.
Yeni mantomu nasıl buldun?
- What do you think of my new coat?
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- The coat is lined with fur.
Kürk mantolar satışa sunulmuştur.
- Fur coats are on sale.
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- The coat is lined with fur.
Duvar boya ile kaplıydı.
- The wall was coated with paint.
Evin yeni bir kat boyaya ihtiyacı var.
- The house needs a new coat of paint.
Evin yeni bir kat boyaya ihtiyacı var.
- The house needs a new coat of paint.
Onlar sandalyeye bir kat boya sürdüler.
- They put a coat of paint on the chair.
Uçak toz ile kaplanmıştı.
- The plane was coated with dust.
Makine tozla kaplandı.
- The machine was coated with dust.
Bu ceketi bir askıya as.
- Put this coat on a hanger.
Tom kapıya yakın askılardan birine ceketini astı.
- Tom hung his coat on one of the hooks near the door.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
One can buy coated frying pans, which are much easier to wash up than normal ones.