close by; close in time; almost

listen to the pronunciation of close by; close in time; almost
الإنجليزية - التركية

تعريف close by; close in time; almost في الإنجليزية التركية القاموس.

near
(İnşaat) yakın

Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum. - I really look forward to your visit in the near future.

En yakın tren istasyonu nerede? - Where's the nearest train station?

near
yakınlarda

Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu. - He lived in a small town nearby.

Yakınlarda ucuz bir otel biliyor musunuz? - Would you know a cheap hotel in the near?

near
az kalsın

Yoldan geçerken az kalsın araba çarpıyordu. - He was nearly hit by the car while crossing the street.

near
-e bitişik
near
elisıkı
near
civarında

Yolumu nehir civarında kaybettim. - It was near the river that I lost my way.

Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur. - Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.

near
yakında

Yakında bir telefon var mı? - Is there a telephone nearby?

Affedersiniz, yakında bir tuvalet var mı? - Excuse me, is there a toilet nearby?

near
{f} yaklaş

Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar. - The dictionary gathers nearly half a million words.

Doğum günün yaklaşıyor. - Your birthday is drawing near.

near
daha yakındaki
near
{s} eli sıkı
near
(sıfat) yakın, samimi, eli sıkı, cimri
near
(zarf) yakın, yakında, yaklaşık olarak, hemen hemen
near
yakınında

Eczane, hastanenin yakınında. - The pharmacy is near the hospital.

Buranın yakınında iyi bir Tayland restoranı var. - There's a nice Thai restaurant near here.

near
ne
near
neredeyse

O çift neredeyse her gece içer. - That couple gets soused nearly every night.

O kaydı ve neredeyse düşecekti. - He slipped and nearly fell.

near
sıkı

Araba frenleri sıkıştığında neredeyse bir kaza yapıyorduk. - We nearly had an accident when the car brakes jammed.

near
hemen hemen

İnsanlara Lise yıllarında en çok pişman olduğunuz şey nedir? diye sorduğumda, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylerler: Zamanımızın çoğunu boşa harcadık. - When I ask people what they regret most about high school, they nearly all say the same thing: that they wasted so much time.

Tropikal yağmur ormanları hemen hemen her zaman sıcak ve nemli olan ekvator yakınında yer alırlar. - Tropical rainforests are located near the equator, where it's almost always warm and wet.

near
{f} yakınlaşmak
الإنجليزية - الإنجليزية
near
close by; close in time; almost
المفضلات