clock in one's hand

listen to the pronunciation of clock in one's hand
الإنجليزية - التركية

تعريف clock in one's hand في الإنجليزية التركية القاموس.

watch
{f} bakmak

Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz. - We are apt to watch television, irrespective of what program is on.

watch
{f} gözlemek
watch
{i} dikkat etme

Onunla konuşurken lisanına dikkat etmelisin. - You should watch your language when you talk to her.

Tom sizin için dikkat etmemi istedi. - Tom told me to watch out for you.

watch
tarassut etmek
watch
nezaret etmek
watch
(Bilgisayar) gözle

Gözlerinde gözyaşlarıyla TV izliyordu. - She was watching TV with tears in her eyes.

O gözyaşları içindeki kırmızı gözleri ile filmi izliyordu. - She was watching the film with her eyes red in tears.

watch
(Askeri) gemilerde beklenen nöbet
watch
(Askeri) vardıya
watch
-e göz kulak olmak
watch
gözetleme
watch
{f} izle

Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler! - In Soviet Russia, television watches the audience!

Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum. - I like watching Code Lyoko.

watch
{f} kollamak
watch
{i} gözetleme, tarassut
watch
(Askeri) GÖREV SÜRESİ: Bak. "tour of duty"
watch
{f} gözetlemek
watch
{i} nöbetçilik, nöbet tutma
watch
{i} nöbet yeri/süresi
watch
{i} gözaltı
watch
{i} kol saati; cep saati
watch
{f} yolunu gözlemek
الإنجليزية - الإنجليزية
watch
watch-
clock in one's hand

    الواصلة

    clock in one's Hand

    التركية النطق

    kläk în wʌnz händ

    النطق

    /ˈkläk ən ˈwənz ˈhand/ /ˈklɑːk ɪn ˈwʌnz ˈhænd/
المفضلات