Onlar bir tasfiye satışı düzenliyorlar.
- They're holding a clearance sale.
Tom o bir çift ayakkabıyı tasfiye satışında aldı.
- Tom bought that pair of shoes at a clearance sale.
Onlar bir tasfiye satışı düzenliyorlar.
- They're holding a clearance sale.
Tom o bir çift ayakkabıyı tasfiye satışında aldı.
- Tom bought that pair of shoes at a clearance sale.
He got clearance to travel to America, even though he had previous links to terrorists.