Paranın konuştuğu bu sert, küçük dünyada, onun hayat tarzı derin bir nefes taze hava gibi.
- In this harsh, petty world where money does the talking, his way of life is like a breath of fresh air.
Tom taze havayı sever.
- Tom enjoys the fresh air.
Işık sağlık için temiz havanın gerekli olduğu kadar gereklidir.
- Light is as necessary as fresh air is for health.
Bu dumanlı havanın odadan çıkmasına ve biraz temiz havanın içeri girmesine izin ver.
- Let this smoky air out of the room and let some fresh air in.