تعريف class في الإنجليزية التركية القاموس.
- sınıf
Bu sınıf 15 erkekten ve 28 kızdan oluşuyor.
- This class consists of 15 boys and 28 girls.
Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!
- The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!
- {i} ders
Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
Matematik dersi iyidir.
- The mathematics class is good.
- {i} klas olma
- {f} saymak
- {f} kategorize etmek
- {f} sınıflandır
Onun müziğini rock müzik olarak sınıflandırıyorum.
- I classify his music as rock.
Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
- Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
- {i} kalite
- {i} dershane
- {f} -i (belirli bir grubun içinde) saymak
- {i} kurs
İlk İtalyanca kursumuza hoş geldiniz.
- Welcome to our first class in Italian.
Tom yüzme kursundaki başka birinden daha hızlı yüzebilir.
- Tom can swim faster than anyone else in his swimming class.
- {i} kur
Geçen yıl baharda bir yemek kursuna katıldım ve ekmek nasıl pişirilir öğrendim.
- Last year in the spring I attended a cooking class and learned how to bake bread.
Bu yarıyıl tatilinde hangi dilin kursunu alacaksın? Arapça 5. seviye.
- Which language class are you taking this semester? Arabic Level 5.
- {i} çeşit
- sınıflamak
- öbek
- klas
Ben klasik müziği sevmiyorum.
- I don't like classical music.
Ben klasik müziği çok severim.
- I like classical music very much.
- kategorilere ayırmak
- toplumsal sınıf
- tabaka
Ben orta tabaka değilim.
- I'm not middle class.
O, orta tabakadandır.
- He comes from the middle class.
- (okul) sınıf
- sınıflandırmak
- zümre
- tür
Dersim sırasında herhangi türde yorum kabul etmiyorum.
- I don't accept any kind of comment during my class.
O klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabilir.
- She can play all kinds of instruments, classical or folk.
- bir okulda aynı yılda mezun olacak toplam
- {i} bölüm
- {i} class
- {i} derslik
Sami derslikten çıktı.
- Sami came out of the classroom.
- {i} kast
- {i} öğrenciler (aynı yıl mezun olan)
- (Tıp) Sınıf, takım (order)'ların biraraya gelmesiyle oluşan canlı sınıfı
- {f} -i
- {i} mükemmellik
- {i} mevki
Ben hiç birinci mevkide uçmadım.
- I've never flown first class.
- (Diş Hekimliği) Canlıların sınıflandırılmasındaki en üst bölüm; bir alt bölüm olan takımlara ayrılır
- {i} takım, grup
- yerine oturtm
- {i} cins
Ders başlamadan önce sana sarılmak istedim ama bir eş cinsel gibi görünmek istemedim.
- I wanted to hug you before class started, but I didn't want to look like a lesbian.
Tom cinsel eğitim dersi sırasında uykuya daldı.
- Tom fell asleep during sex ed class.
- sınıf,v.sınıflandır: n.sınıf
- {i} üstünlük
- {i} grup
Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
- In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
Tek başına mı yoksa bir grupla birlikte mi egzersiz yapmayı seversin?
- Do you like to exercise alone or with a class?
- mevki kura
- ayırmak
- ders okutulan yer
- sınıfa
- sınıfsal
- class action lawsuit
- (Fizik) Toplu dava açma
- class captain
- Sınıf başkanı
- class conflict
- sınıf mücadelesi
- class a amplifier
- a sınıfı amplifikatör
- class a modulator
- a sınıfı modülatör
- class a oscilloscope
- a sınıfı osiloskop
- class b amplifier
- b sınıfı amplifikatör
- class b modulator
- b sınıfı modülatör
- class b oscilloscope
- b sınıfı osiloskop
- class book
- yoklama defteri
- class book
- okul kitabı
- class code
- sınıf kodu
- class consciousness
- sınıf bilinci
- class distinction
- sınıf farkı
- class interval
- sınıf aralığı
- class of symmetry operations
- simetri işlemleri sınıfı
- class price
- en yüksek fiyat
- class struggle
- sınıf mücadelesi
- class war
- sınıf mücadelesi
- class 8
- sınıf 8
- class action lawsuit
- (Kanun) kolektif dava, toplu dava
- class action suit
- grup davasıyla
- class conscious
- sınıf bilinçli
- class for itself
- kendi için sınıf
- class in itself
- kendiliğinden sınıf
- class mark
- sınıf işareti
- class mates
- sınıf arkadaşları
- class monitor
- Sınıf başkanı
- class of risk
- riziko sınıfı
- class reunion
- Eski sınıf arkadaşlarının bir araya geldiği toplantısı
- class rules
- sınıf kuralları
- class year
- Bulunduğunuz eğitim kurumundan mezun olduğunuz ya da mezun olmayı beklendiğiniz yıl
- class-action
- class-eylem
- class: ~
- sınıf: ~
- Class IV
- (Askeri) 4 ncü sınıf hava ikmal maddeleri: Teşkilat ve malzeme kadrolarında tahsisleri belirtilmemiş ve bir tasnife tabi tutulmamış veya haklarında özel tedbirler alınması ve kontrolü gerektiren hava ikmal maddeleri ve teçhizatı
- Class IX
- (Askeri) bütün teçhizatlara bakım desteği vermek için gerekli olan alet takımları, komple montaj parçaları ve tali parçalar (tamir edilebilen veya edilemeyen) gibi tamir parçaları ve bileşenler
- Class VII
- (Askeri) Son ana malzemeler (rampalar, tanklar, seyyar makina onarım atelyeleri ve araçlar dahil)
- Class VIII
- (Askeri) tıbbi malzemeler (tıbbi teçhizata özgü onarım parçaları ve kan yönetimi dahil)
- class A operation
- A sinifi isletme (yukseltec)
- class a agent officer
- (Askeri) A SINIFI MUTEMET: Tahsis emrinde belirtilmiş ödemeleri yapması için kendisine devlet gelirleri emanet edilmiş subay veya astsubay
- class a industrial property
- (Askeri) A SINIFI ENDÜSTRİ MALLARI: Sözleşme gereğince müteahhit ihtiyaçlarını ikmal için temin edilen devlet malı arazi, bina, yapı, yol, köprü, menfez yaya kaldırım, demiryolu, fenni ve sıhhi tesisler ile fenni ve sıhhi tesis atölyeleri
- class a pay reservation
- (Askeri) A SINIFI TAHVİL KESENEĞİ: Kara kuvvetleri mensubu bir sivil memurun; ABD Tasarruf Tahvilleri alınması için maaşından yapılmasına muvafakat ettiği kesinti
- class a property
- (Askeri) A SINIFI ORDU MALI: Yeni veya kullanılmamış ordu malı
- class access
- Sınıf Erişimi
- class action
- grup davası
- class allegiance
- (Sosyoloji, Toplumbilim) sınıf ittifakı
- class b 1 allotment
- (Askeri) B-1 SINIFI TAHVİL KESENEĞİ: Askeri personelin, takvim yılı her üç ayında bir, bir adet ABD Tasarruf Tahvilinin taksitle satın alınması için, maaşlarından yapılmasına muvafakat ettikleri kesinti
- class b agent officer
- (Askeri) B SINIFI MUTEMET: Sayman tediye subayının bir mutemedi olarak, tahsilat ve tediyatta bulunması için, bu subay tarafından kendisine belirli bazı tahsisat teslim edilmiş subay veya astsubay. B sınıfı mutemet yalnız belirli tahsilat ve tediyatı yapmakla sınırlandırılmış olup, kendisine, sayman nam ve hesabına hareket etmesi içinde gerekli yetki verilir
- class b allotment
- (Askeri) B SINIFI TAHVİL KESENEĞİ: Askeri personelin; her ay bir veya daha çok ABD Tasarruf Tahvillerinden taksitle satın alınması için, maaşlarından yapılmasına muvafakat ettikleri kesinti
- class b industrial property
- (Askeri) B SINIFI ENDÜSTRİ MALLARI: Müteahhitlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, Devletçe temin edilen A ve C sınıfları haricinde ve, kolayca tespit edilebilen büyük birimlerden kataloglanmış devlet malları. Bu sınıfta; makina, motor, lokomotif, vinç, traktör, otomobil, platform kantarı vesaire gibi malzeme vardır. Bak. "classification of industrial property"
- class b property
- (Askeri) B SINIFI ORDU MALI: Kullanılmış veya kullanılmış hale getirilmiş ve halen kullanılmakta olan ordu malı
- class b status material
- (Askeri) B SINIFI SABİT MALZEME: Kullanılacakları yerde depo edilen çakılı silah, tahkimat, kazamat, ateş idare ve ölçme malzemesi, güç kaynakları ve topçu malzemesi. Bu çeşit malzeme, muharebeye elverişlilik derecelerinin tespiti için, belirli zamanlarda çalıştırılır ve kontrol edilir
- class book
- ders kitabı [brit.]
- class book
- yoklama defteri [amer.]
- class c industrial property
- (Askeri) C SINIFI ENDÜSTRİ MALLARI: Müteahhitlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere kataloglanmamış devlet malları. Bütün ham maddelerle parça, aksam, komple parça, tali komple parçalar ve imalat, işletme, bakım, büro, kafeterya, laboratuar, yatakhane, hastahane ikmal maddeleri bu sınıfa dahildir. Bak. "classification of industrial property"
- class c property
- (Askeri) C SINIFI ORDU MALI: Kullanılmayacak halde olmakla beraber kullanılabilir duruma getirilebilecek ordu malı
- class conscious
- seviyesini bilen
- class conscious
- sınıf farkı gözeten
- class consciousness
- (Sosyoloji, Toplumbilim) sınıf mücadelesi
- class container
- Sınıf Kapsayıcısı
- class d allotment
- (Askeri) I NCI DÜNYA HARBİ HAYAT SİGORTASI KESENEĞİ: I nci Dünya Harbinde çıkarılan ABD Hükümeti Hayat Sigortası ücretleri karşılığı bir askeri şahsın maaşından yapılmasına muvafakat ettiği kesinti
- class description
- (Politika, Siyaset) sınıf tasviri
- class driver list
- Sınıf Sürücü Listesi
- class e allotment
- (Askeri) ÖZEL KESİNTİ: Banka, sigorta şirketleri gibi müesseselere ve şahıslara ödenmek üzere, bir askeri şahsın maaşından yapılmasına muvafakat ettiği kesinti
- class f allotment
- (Askeri) AİLE YARDIM KESENEĞİ: Bak. "class F deduction" ve "class Q allotment"
- class f deduction
- (Askeri) AİLE YARDIM KESENEĞİ: Bak. "class Q allotment"
- class hatred
- sınıf nefreti
- class i activity
- (Askeri) 1 NCİ SINIF FAALİYET MERKEZİ: ABD Anayurt Ordu Komutanlığının emir ve komutası altındaki tesis
- class i installation
- (Askeri) I NCİ SINIF ASKERİ TESİS: ABD Anayurdu Ordu Komutanlığının emir ve komutası altındaki tesis
- class i supplies
- (Askeri) I NCİ SINIF İKMAL MADDELERİ: Her türlü şartlar altında değişmeyen bir ortalama günlük nispet dahilinde tüketilen rasyon, yem ve kantin ikmal maddeleri nevinden ikmal maddeleri. Ayrıca bakınız: "supplies"
- class ii activity
- (Askeri) II NCİ SINIF FAALİYET MERKEZİ: ABD Anayurdu ordu komutanlığının emri altında bulunmayan ABD Anayurdu askeri faaliyet merkezi
- class ii installations
- (Askeri) II NCİ SINIF ASKERİ TESİS: ABD Anayurdu Ordu Komutanlığının emri altında bulunmayan ABD Anayurdu askeri tesisleri
- class ii supplies
- (Askeri) (A) II NCİ SINIF HAVA İKMAL MADDELERİ: Birliklere ilk dağıtım tahsisi, ilgili istihkak çizelgeleri listeleriyle emredilmiş hava ikmal maddeleri ve teçhizatı. Ayrıca bakınız: "supplies"
- class ii supplies
- (Askeri) II NCİ SINIF İKMAL MADDELERİ: Şahıslara ve birliklere ilk dağıtım tahsisi istihkak çizelgeleri, teşkilat ve malzeme kadroları ve diğer ilgili liste ve çizelgelerle tespit edilmiş bulunan II nci sınıf (A), IV nci sınıf, IV ncü sınıf (A) ikmal maddeleri arasında bulunmayan giyecek, birlik malzeme ve teçhizat ve araçları ile yedek parçaları. Ayrıca bakınız: "supplies"
- class iii supplies
- (Askeri) (A) III NCÜ SINIF HAVA İKMAL MADDELERİ: Uçak benzin ve yağları. Ayrıca bakınız: "supplies"
- class iv supplies
- (Askeri) (A) 4 NCÜ SINIF HAVA İKMAL MADDELERİ: Teşkilat ve malzeme kadrolarında tahsisleri belirtilmemiş ve bir tasnife tabi tutulmamış veya haklarında özel tedbirler alınması ve kontrolü gerektiren hava ikmal maddeleri ve teçhizatı. Ayrıca bakınız: "supplies"
- class iv supplies
- (Askeri) 4 NCÜ SINIF İKMAL MADDELERİ: Teşkilat ve malzeme kadrolarında tahsisleri tespit ve tasnif edilmemiş ikmal maddeleri ve teçhizat. Normal olarak, tahkimat ve inşaat malzemesi, özel makine ve iş makineleri ile diğer özel ikmal maddeleri ve ilk dağıtım yetkisi verilmiş maddelerden ek dağıtım miktarları bu ikmal maddelerine dahildir. Ayrıca bakınız: "supplies"
- class limits
- sinif sinirlari
- class module
- Sınıf Modülü
- class n allotment
- (Askeri) ASKERİ HAYAT SİGORTASI KESENEĞİ: Milli Hizmet Hayat Sigortası ücreti karşılığı olarak, bir askeri şahsın, maaşından yapılmasına muvafakat ettiği kesinti
- class object
- Sınıf Nesnesi
- class of beings
- alem
- class probability
- sinif olasiligi
- class q allotment
- (Askeri) AİLE, YARDIM KESENEĞİ: Aile fertlerine verilmek üzere, bir erin, maaşından kesilmesine muvafakat ettiği para; aylık mesken bedeline müstehak evlere, kanunen verilmesi gereken para
- class reunion
- mezunlar günü
- class reunion
- mezunlar toplantısı
- class store
- Sınıf Deposu
- class store path
- Sınıf Deposu Yolu
- class v supplies
- (Askeri) 5 NCİ SINIF İKMAL MADDELERİ: Her tipten mühimmat (kimya dahil) infilak maddeleri, tanksavar ve antipersonel mayınlar, tapalar, detonatörler, işaret ve aydınlatma mühimmatı. Ayrıca bakınız: "supplier"
- class v supplies
- (Askeri) (A) 5 NCİ SINIF HAVA İKMAL MADDELERİ: Uçak mühimmat ve bombaları, roketler, aydınlatma ve işaret fişekleri ile benzeri sarf edilebilir müteferrik aksam. Ayrıca bakınız: "supplies"
- class war
- sosyal sınıflar arası savaş
- class war
- sınıf savaşı
- class with
- benzetme yapmak
- class with
- karşılaştırmak
- class with
- kıyaslamak
- class/lessons
- (Bilgisayar) sınıf/dersler
- closed class
- (Dilbilim) kapalı küme
- ruling class
- (Politika, Siyaset) üst sınıf
- working class
- işçi sınıfı
Sadece ikinci turda Komünist Partisi, işçi sınıfının söyledi: sağ kanada oy vermeyin.
- Only in the second round the Communist Party told to the working class: Do not vote the right wing.
Komünist Parti, işçi sınıfının öncüsüdür.
- The Communist Party is the vanguard of the working class.
- accuracy class
- (Bilgisayar,Teknik,Ticaret) doğruluk sınıfı
- classless
- (Argo) soysuz
- classless
- sınıfsız (toplum)
- concrete class
- beton sınıfı
- concrete class
- beton mukavemet sınıfı
- content class
- (Bilgisayar) içerik sınıfı
- device class
- (Bilgisayar) aygıt sınıfı
- edit class
- (Bilgisayar) sınıf düzenle
- efficient class environment
- etkin sınıf ortamı
- evening class
- akşam sınıfı
- event class
- (Bilgisayar) olay sınıfı
- form class
- (Dilbilim) eşbiçim kümesi
- leisure class
- aylak sınıf
- lower class
- alt sınıflar
- nursery class
- ana sınıfı
- nursery class
- (Eğitim) anasınıfı
- parent class
- (Bilgisayar) ana sınıf
- parent class
- (Bilgisayar) üst sınıf
- prep class
- hazırlık sınıfı
- protection class
- koruma sınıfı
- recipient class
- (Bilgisayar) alıcı sınıfı
- second class
- başaltı
- sergeant first class
- (Askeri) astsubay kıdemli çavuş
- simply in a class of its own
- sadece kendi türünde
- soil class
- zemin sınıfı
- source class
- (Bilgisayar) kaynak sınıfı
- special class
- (Pisikoloji, Ruhbilim) özel sınıf
- vendor class
- (Bilgisayar) satıcı sınıfı
- word class
- (Dilbilim) sözcük türü
- working class
- (Ticaret) çalışanlar sınıfı
- working class
- çalışan sınıf
- working class
- proleterya
- working class
- emekçi sınıf
- world class
- (Ticaret) dünya standartlarında
- age class
- yaş sınıfı
- age class distribution
- yaş sınıfı dağılımı
- cabin class
- ikinci mevki
- classless
- sınıfsız
- classless
- sınıf farkı olmayan
- classless
- hiç bir özel ya da toplumsal sınıfa bağlı olmayan
- classless
- (toplum) sınıfsız
- danger class
- tehlike sınıfı
- economy class
- ekonomik mevki
- first class
- birinci mevki
Ben hiç birinci mevkide uçmadım.
- I've never flown first class.
- first class mail
- birinci sınıf posta
- first class ticket
- birinci mevki bileti
- high class
- yüksek sınıf
- high-class
- kaliteli
- high-class
- mükemmel
- homotopy class
- homotopi sınıfı
- low class
- alt sınıf
- lower class
- işçi sınıfı
- lower class
- alt tabaka
- middle class
- orta tabaka halk
- middle class
- orta sınıf
Orta sınıf mücadele ediyor.
- The middle class is struggling.
Onlar orta sınıfın üyeleriydi
- They were members of the middle class.
- privilege class
- ayrıcalık sınıfı
- privileged class
- ayrıcalıklı sınıf
- second class
- ikinci sınıf
- second class
- ikinci sınıf posta
- second class
- (tren/vb.) ikinci mevki
- secondary class
- ikinci sınıf
- third class
- üçüncü sınıf
- tourist class
- turist sınıfı
- tourist class
- turistik mevki
- tree class
- ağaç sınıfı
- upper class
- zenginler sınıfı
- upper class
- üst sınıf
O, üst sınıfa aittir.
- He belongs to the upper class.
Bay Brown üst sınıfa aittir.
- Mr Brown belongs to the upper class.
- upper class
- yüksek sınıf
- word class
- kelime sınıfı
- classes
- sınıflar
Haftada beş gün buradaki sınıflara ders veririm.
- I teach classes here five days a week.
Tom korkunç bir ağrısına rağmen bugün bütün sınıflarına öğretti.
- Tom taught all his classes today, even though he had a terrible headache.
- classes
- ders alan
- classes
- üst tabaka
- classes
- yukarı sınıflar
- classless
- {s} sınıflara ayrılmamış
- le fort fracture; class I, class II, class III
- (Diş Hekimliği) maksillo - fasiyel kırıkların üç ana sınıfından biri