Ordu küçük muhalefetle karşı karşıya geldi.
- The army faced little opposition.
İktidar partisi muhalefete karşı bir karalama kampanyası yürütüyor.
- The ruling party is running a smear campaign against the opposition.
Göstericilerle polis arasında şiddetli çatışmalar patlak verdi.
- Violent clashes broke out between the protesters and the police.
Birkaç ay sonra bir çatışma daha vardı.
- There was another clash a few months later.