civciv

listen to the pronunciation of civciv
التركية - الإنجليزية
{i} chick

According the bible, the pelican fed its chicks with its own blood. - İncil'e göre, pelikan civcivlerini kendi kanıyla besledi.

Tom put the chicks in a cardboard box. - Tom civcivleri bir karton kutuya koydu.

brood
young chicken; chicken
chick, (newly hatched) chicken
{i} chicken
civciv çıkarma
hatch

One of these eggs hasn't hatched yet. - Bu yumurtalardan biri henüz civciv çıkarmadı.

civciv büyütme makinesi
brooder
civciv sesi
peep
civciv yuvası
hover
civciv çıkarma
incubation
civciv çıkarmak
hatch
civciv çıkarmak
to hatch, to incubate
civciv çıkarmak
incubate
civcivler
hatching

The hen's chicks are hatching. - Tavuğun civcivleri yumurtadan çıkıyorlar.

civcivler
hatch

The hen sits on her eggs until they hatch. - Tavuk civcivlerini çıkarana kadar yumurtalarının üstünde oturur.

The hen's chicks are hatching. - Tavuğun civcivleri yumurtadan çıkıyorlar.

civcivler
brood
التركية - التركية
Kümes hayvanlarının yumurtadan yeni çıkmış yavrusu
cücük
civciv
المفضلات