Sırpçayı anlayabiliyorum ama konuşamıyorum.
- I can understand Serbian, but I can't speak it.
Sırpça çok güzel bir dildir.
- Serbian is a very beautiful language.
Sırbistan'ın kalbi Kosova'dır!
- Kosovo is the heart of Serbia!
Kosova Sırbistan’ın bir iliydi.
- Kosovo was a province of Serbia.
Biz bu kasabayı Sırp ulusuna veririz.
- We give this town to the Serb Nation.
Sırp trenleri korkunç bir şekilde yavaş...
- Serbian trains are terribly slow.
Onun ana dili Sırpçadır.
- She is a native speaker of Serbian.
Onlar Hırvatça, Boşnakça veya Sırpça mı konuşuyorlar?
- Are they speaking in Croatian, Bosnian, or Serbian?
Sırp trenleri korkunç bir şekilde yavaş...
- Serbian trains are terribly slow.
Onun ana dili Sırpçadır.
- She is a native speaker of Serbian.