Akbabalar ölü beden üzerinde çember şeklinde hareket ettiler.
- Vultures circled above the dead body.
Bir çember oluşturun ve el ele tutuşun.
- Make a circle and hold hands.
Mary'nin gözlerinin altında mor halkalar vardı.
- Mary had dark circles under her eyes.
Tom bir alyans takmıyordu ama Mary onun yüzük parmağında beyaz bir halka fark etti.
- Tom wasn't wearing a wedding ring, but Mary noticed a white circle on his ring finger.
Lütfen doğru cevabı daire içine alın.
- Please circle the right answer.
Pergelle bir daire çizdim.
- I drew a circle with compasses.
Bazı çevreler aynı şeyi ısrarla söyleyip duruyorlar.
- Certain circles keep saying the same thing insistently.
Politik çevrelerde para çok önemlidir.
- Money counts for much in political circles.
Gezegenler güneşin etrafında döner.
- The planets circle the Sun.
Tom blokun etrafını dolaştı ve park etmek için bir yer buldu.
- Tom circled the block looking for a place to park.
Aynı ortamlarda takılıyorlardı.
- They moved in the same circles.
Tom listeden üç ismi yuvarlak içine aldı.
- Tom circled three names on the list.
Politik çevrelerde para çok önemlidir.
- Money counts for much in political circles.
Bazı çevreler aynı şeyi ısrarla söyleyip duruyorlar.
- Certain circles keep saying the same thing insistently.
Kısır döngüyü kırmalısın.
- You must break the vicious circle.
Cevap bizi bir döngüye götürür.
- The answer leads us to a vicious circle.
Harita üzerindeki kırmızı daireler okulları gösterir.
- Red circles on the map mark schools.
Bazı çevreler aynı şeyi ısrarla söyleyip duruyorlar.
- Certain circles keep saying the same thing insistently.
Politik çevrelerde para çok önemlidir.
- Money counts for much in political circles.
Öğrenciler bir daire içinde oturdular.
- The students sat in a circle.
Üç sırtlan birbirlerini ikna etmeye çalışarak bir daire içinde oturdu.
- The three hyenas sat in a circle, reasoning with one another.
Ben bir kısır döngü içinde kapana kısıldım.
- I was trapped in a vicious circle.
Bu kısır döngüden kurtuluş görülmüyor.
- There seems to be no way out of this vicious circle.
move in a circle.
The set of all points (x, y) such that (x-1)^2 + y^2 = r^2 is a circle of radius r around the point (1, 0).
Circle the jobs that you are interested in applying for.
Vultures circled overhead.
The Rabbit could not claim to be a model of anything, for he didn’t know that real rabbits existed; he thought they were all stuffed with sawdust like himself, and he understood that sawdust was quite out-of-date and should never be mentioned in modern circles.
Put on your dunce-cap and sit down on that circle.
Needless to say, the guy on the phone would be watching his life circle the drain, imagining the horrific press and the life-destroying damage this false accusation would cause.
Hey, Edward. If you can hear me, circle the wagons, You've got a problem.
Our babysitting circle uses tokens to keep things fair.
After working all night, she had circles under her eyes.
Because the Earth's surface is curved, the shortest distance is actually a curve over the surface called a great circle.
Jones warms up in the on deck circle.
... not in this circle but around the country, ...
... in your family circle. ...