Homicide is punishable by death.
- Cinayet ölümle cezalandırılabilir.
Tom is a suspect in a homicide investigation.
- Tom bir cinayet soruşturmasında bir şüphelidir.
He witnessed the murder.
- O cinayete tanıklık etti.
He was guilty of murder.
- O cinayetten suçluydu.
Tom denied any involvement in the killing.
- Tom cinayetle herhangi bir ilgisi olduğunu yalanladı.
The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them.
- Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.
Forensics officers and criminal investigations detectives continued to work at the cordoned-off unit and its surrounds.
- Adli tıp uzmanları ve cinayet masası dedektifleri, güvenlik çemberine alınmış yerde ve çevresinde çalışmalarını sürdürdüler.
It is criminal to pay so much money for such trifles.
- Böyle ıvır zıvır için bu kadar çok para ödemek cinayettir.
The series of crimes were thought to have been committed by the same man.
- Bir dizi cinayetin aynı adam tarafından işlendiği düşünüldü.
The crime was almost perfect.
- Cinayet neredeyse mükemmeldi.