التركية - الإنجليزية
تعريف cilt في التركية الإنجليزية القاموس.
- skin
A blood clot is good when it occurs on the skin and bad when it occurs within the body.
-Bir kan pıhtısı cilt üzerinde ortaya çıktığında iyidir ve vücut içinde ortaya çıktığında kötüdür.
I have a serious skin problem.
-Benim ciddi bir cilt sorunum var.
- skin (of a person)
- binding, (hard) cover (of a book)
- volume
Father has 500 volumes.
-Babamın 500 cilt kitabı var.
This book comes in two volumes.
-Bu kitap iki cilt halinde geliyor.
- (Tıp) derm-
- (Tıp) derma
- (Tıp) dermis
- skin, complexion; binding; volume
- of or relating to the skin
- volume, tome
- binder
- complexion
- hide; volume
- (kitap) volume
- derm
- tome
- cutaneous
- binding
- half binding
- vol
- {i} hide
- cilt altından
- subcutaneously
- cilt bakımı
- skin care
- cilt evi
- bindery
- cilt gençleştirme
- (Tıp) skin rejuvenation
- cilt hastalıkları
- (Tıp) cutaneus disorders
- cilt hastalıkları
- (Tıp) dermatologic disorders
- cilt hastalıkları uzmanı
- (Tıp) dermatologist
- cilt hastalığı
- (Tıp) disease of the skin
- cilt hastalığı
- (Tıp) skin disorder
- cilt hastalığı
- (Tıp) dermatoses
- cilt insizyonu
- (Tıp) skin incision
- cilt içi
- (Tıp) intradermal
- cilt kapağı
- binder
- cilt kaydet
- (Bilgisayar) save binder
- cilt kremi
- cold cream
- cilt kremi
- skin cream
- cilt kıvrımları
- cleavage
- cilt kızarması
- (Tıp) flushing
- cilt makinası
- binder
- cilt no
- volume no
- cilt payı
- binding margins
- cilt problemleri
- skin problems
- cilt rengi
- complexion
- cilt testi
- (Tıp) skin
- cilt yenileme
- skin resurfacing
- cilt üzerinde alerji testi
- (Tıp) scratch test
- cilt altı
- Subcutaneous
- cilt kanseri
- (Yeni Sözcükler) Skin cancer
- cilt kırışıklığı
- skin wrinkles
- cilt kırışıklığı
- Wrinkle
- cilt aç
- (Bilgisayar) open binder
- cilt bakımı
- facial
- cilt bakımı yaptırmak istiyorum
- I want to have a skin treatment
- cilt bezi
- leatherette
- cilt bezi
- cloth
- cilt cilt olan
- voluminous
- cilt doktoru
- (Tıp) skin doctor
- cilt dokusu
- skin texture
- cilt dolaştırma
- (Bilgisayar) binder routing
- cilt dolgusu
- (Tıp) skin filling
- cilt hastalıkları tedavisi
- (Tıp) dermatotherapy
- cilt hastalığı
- skin disease
- cilt hastalığı
- candidiasis
- cilt kabartıcı
- (Kimya) lewisite
- cilt kapağı alt başlığı
- (Bilgisayar) binder subtitle
- cilt kapağı başlığı
- (Bilgisayar) binder title
- cilt kapağı etiketi
- binder label
- cilt kapağı etiketleri
- (Bilgisayar) binder labels
- cilt kaplı
- hardcover
- cilt kaytanı
- (Kitap) headband
- cilt kilidi
- (Kitap) locking clasp
- cilt kontraksiyonu
- (Tıp) dermostenoses
- cilt kontraksiyonu
- (Tıp) dermostenosis
- cilt kremi
- cold cream, cream
- cilt makinesi
- binder
- cilt mukavvası
- millboard
- cilt pay boşluğu
- (Bilgisayar) gutter margin
- cilt payı boşluğu
- binding margin
- cilt payı konumu
- (Bilgisayar) gutter position
- cilt problemi
- (Tıp) skin problem
- cilt pudrası
- skin powder
- cilt rahatsızlığı
- (Tıp) skin problem
- cilt rahatsızlığı korkusu
- (Pisikoloji, Ruhbilim) dermatopathophobia
- cilt rahatsızlığı korkusu
- (Pisikoloji, Ruhbilim) dermatophobia
- cilt rahatsızlığı korkusu
- (Pisikoloji, Ruhbilim) dermatosiophobia
- cilt sorunu
- (Tıp) skin problem
- cilt sürüntüsü
- (Tıp) skin swab
- cilt tahrişi
- (Tıp) skin eruption
- cilt tezgâhı
- bookbinding sewing press
- cilt uzlaştırıcısı
- (Bilgisayar) binder reconciler
- cilt vasıtasıyla alına doz
- (Çevre) dermally absorbed dose
- cilt yanıkları
- (Tıp) skin burns
- cilt yanığı
- (Tıp) skin burn
- cilt yazdır
- (Bilgisayar) print binder
- cilt yaşı
- (Tıp) skin age
- cilt özellikleri
- (Bilgisayar) binder properties
- cilt/ ses şiddeti
- (Askeri) volume
- (cilt) çatlamak
- chap
- ciltler
- (Bilgisayar) binders
- kuru cilt
- dry skin
- siyah nokta cilt
- blackhead
- cilt rengi
- skin color
Skin color makes no difference.
-Cilt rengi fark etmez.
- cilt rengi
- skin colour
- akneye eğimli (cilt)
- acne-prone
- bez cilt
- cloth binding
- bez kaplı cilt
- cloth binding
- bir cilt hastalığı
- tetter
- bronzlaşmış cilt
- tan
- cilt bezi
- book cloth
- hararetten oluşan cilt kızarıklığı
- heat spot
- kabartı (cilt)
- exanthema
- karton cilt
- (Kitap) binding in boards
- karton cilt
- (Kitap) cardboard covered book
- meşin cilt
- yapp
- potansiyel cilt teması
- (Çevre) potential dermal exposure
- pullanmayı önleyici (cilt)
- exfoliant
- tek cilt
- one decker
- yeni cilt
- (Bilgisayar) new binder
- yılancık benzeri cilt hastalığı
- erysipeloid
- zehirli cilt hastalığı
- (Tıp) toxicodermata
- ısıya hassas cilt bölgesi
- heat spot
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف cilt في التركية التركية القاموس.
- Formaları veya yaprakları birbirine dikilerek veya yapıştırılarak bir kitaba geçirilen deri, bez veya kâğıtla kaplı kapak: "Nakışlara, ciltlere, minyatürlere hayran kaldı."- Ö. Seyfettin
- Bir eserin ayrı ayrı basılan bölümlerinden her biri: "İstanbul Ansiklopedisi'nin ilk dokuz cildinde bunların altmış yedi tanesi yer alır."- S. Birsel
- Bir eserin ayrı ayrı basılan bölümlerinden her biri
- Formaları veya yaprakları birbirine dikilerek veya yapıştırılarak bir kitaba geçirilen deri, bez veya kâğıtla kaplı kapak
- Deri, ten
- deri
- CİLT
- (Osmanlı Dönemi) Bak: Cild
- cilt evi
- Cilt işleri yapan dükkân, ciltçi
- cilt kapağı
- Forma veya fasikül olarak yayımlanan eserlerin bir örnek ciltlenip kullanılması için hazırlanan bez veya plastik kaplanmış kalın karton
المصطلحات ذات الصلة
cilt
النطق
Resimler
السابق
المفضلات