Are you seriously thinking about eating all that?
- Onun hepsini yemeği ciddi olarak düşünüyor musun?
Are you seriously thinking about going?
- Gitmeyi ciddi olarak düşünüyor musun?
Three species of rhinoceros are critically endangered.
- Gergedanın üç türü ciddi olarak tehlike altında.
Since then, his faith has been severely shaken.
- O zamandan beri onun inancı ciddi olarak sarsıldı.
Tom had been severely beaten.
- Tom ciddi olarak dövülmüştü.
He started to study in earnest.
- O ciddi olarak çalışmaya başladı.
During his seven years in Japan, he studied Japanese in earnest.
- Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı.