Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.
- İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.
Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.
- Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
A man and a woman are people of different genders.
- Bir erkek ve bir kadın, farklı cinsiyetlerin insanlarıdır.
Tom believes in traditional gender roles.
- Tom geleneksel cinsiyet rollerine inanır.
You can't change your sexuality.
- Cinsiyetini değiştiremezsin.