الإنجليزية - التركية
تعريف chosen is the past participle of choose في الإنجليزية التركية القاموس.
- chosen
- {s} seçilmiş
Yahudiler Tanrı tarafından seçilmiş bir ulustur.
-Jews are a people chosen by God.
Her ay, 10.000 yen değerinde bir hediye sertifikası bu anketi tamamlayan rastgele seçilmiş otuz kişiye verilecektir.
-Each month, a gift certificate worth 10,000 yen will be given to thirty people chosen at random who have completed this questionnaire.
- chosen
- {f} seç
Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım.
-I realized that what I had chosen didn't really interest me.
Siz ya da ben seçileceğim.
-You or I will be chosen.
- chosen
- tercihli
- chosen
- karar ver/yeğle/seç
- chosen
- cennete gitmek üzere seçilmiş olan
- chosen
- seçilen
O, seçilenler arasındaydı.
-He was among those chosen.
- chosen
- seçilmek
Seçilmek istemiyorum.
-I don't want to be chosen.
- chosen
- f., bak. choose. s. seçilmiş
- chosen
- {s} cennetlik
- chosen
- {s} seçilmiş olan
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف chosen is the past participle of choose في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- chosen
chosen is the past participle of choose
الواصلة
cho·sen I·s the past par·ti·ci·ple of chooseالنطق
Resimler
المفضلات