الإنجليزية - التركية
تعريف chosen as the object of mercy or divine favor; set apart to eternal life في الإنجليزية التركية القاموس.
- elect
- seçimi kazanmış
- elect
- {f} seç
Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti.
-Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983.
1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi.
-In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- elect
- {f} görevlendirmek
- elect
- oylayarak seçmek
- elect
- (önemli bir) karar vermek
- elect
- (Askeri) ELEMEK, SEÇMEK
- elect
- {f} seçmek
- elect
- seçkin kul
- elect
- seçilmiş
Vatikan seçilmiş bir kral ile mutlak bir monarşidir.
-The Vatican is an absolute monarchy with an elected king.
Bizler halkın seçilmiş temsilcileriyiz.
-We are the people's elected representatives.
- elect
- seçmek intihap etmek
- elect
- {f} atamak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف chosen as the object of mercy or divine favor; set apart to eternal life في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- elect
chosen as the object of mercy or divine favor; set apart to eternal life
الواصلة
cho·sen as the ob·ject of Mer·cy or di·vine favor; SET a·part to e·ter·nal lifeالنطق
Resimler
السابق
المفضلات