Peter çocuksu kızlardan bıkmıştı.
- Peter was fed up with childish girls.
Çocuksu bir şekilde davranmaya başladı.
- He started acting in a childish manner.
Karım evlat edinmek istiyor.
- My wife wants to adopt a child.
Tom ve Mary üç çocuğu evlat edindiler.
- Tom and Mary adopted three children.
Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
- It seems that the children will have to sleep on the floor.
Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.
- It is dangerous for children to play in the street.
ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
- According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.
Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor.
- Hearing about people kidnapping little children just makes my blood boil.
Bu ürünü çocukların erişemeyeceği bir yerde saklayın.
- Keep this product out of children's reach.
Çocukken kızım sık sık astım atakları yaşadı.
- As a child, my daughter had frequent asthma attacks.
Kızım, bir çocuk olarak, sıklıkla astım atakları geçirdi.
- My daughter, as a child, often suffered from asthma attacks.
Bu eski çocuk oyuncu daha sonra bir uyuşturucu bağımlısı oldu.
- This former child actor later became a drug addict.
Çocuklarınızın televizyon bağımlısı olmasına izin vermeyin.
- Don't let your children become couch potatoes.
Sonuçta o hâlâ bir çocuk.
- She's still a child after all.
Sami'nin bir çocukla sonuçlanan bir ilişkisi vardı.
- Sami had a relationship that resulted in a child.
Çocukça davranıyoruz.
- We're being childish.
Onun düşünme tarzı çok çocukça.
- His way of thinking is very childish.
For the purposes of the present Convention, a child means every human being below the age of eighteen years unless under the law applicable to the child, majority is attained earlier.
My youngest child is forty-three.
The child node then stores the actual data of the parent node.
Your childish temper tantrums are not going to change my decision on this matter.