Yapmanız gereken bütün şey bana inanmaktır.
- All you have to do is believe me.
Bir aptal her zaman başkalarının aptal olduğuna inanmaktadır.
- A fool always believes that it is the others who are fools.
Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar.
- Even people who don't believe in the Catholic church venerate the Pope as a symbolic leader.
Ona ne kadar inanıyorsun?
- How much do you believe him?
Bana göre buna inanmak zor.
- I find this hard to believe.
O, Ben'in sözlerine inanmadı.
- He didn't believe Ben's words.
... country side of capitol chia ...