تعريف characteristic manner, method, or style في الإنجليزية التركية القاموس.
- traditional
- geleneksel
Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.
-Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.
Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
-The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.
- traditional
- {s} geleneksel, ananevi
- traditional
- (sıfat) geleneksel
- traditional
- gelenekçilik
- traditional
- geleneklere göre traditionalist ananeye bağlı kimse
- traditional
- traditionalismananeye bağlılık
- traditional
- traditionallygeleneksel olarak
- traditional
- gelenekçi
Tom gelenekçi, değil mi?
-Tom is traditional, isn't he?
المصطلحات ذات الصلة
تعريف characteristic manner, method, or style في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- traditional