Mary küçük kardeşini gıdıkladı.
- Mary tickled her little brother.
Kendini gıdıklayamazsın.
- You can't tickle yourself.
Tom onu gıdıklamaya devam etti.
- Tom continued to tickle her.
Tom Mary'yi gıdıklamaya başladı.
- Tom began to tickle Mary.
So tickle be the termes of mortall state, / And full of subtile sophismes, which do play / With double senses, and with false debate .