Many questions remain unanswered.
- Birçok soru cevapsız kalmaktadır.
An interesting question remained unanswered.
- İlginç bir soru cevapsız kaldı.
Please write me a reply soon.
- Lütfen bana kısa sürede bir cevap yaz.
I can't reply your message immediately, for I can't type fast.
- Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.
The quality of higher education must answer to the highest international standards.
- Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
You must answer the question.
- Bu soruyu cevaplamalısın.
I'm sorry for the late response.
- Geç cevap için özür dilerim.
He wrote him a friendly response.
- Ona arkadaşça bir cevap yazdı.
Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı.
- Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı.