Tom didn't know how to reply.
- Tom nasıl cevap vereceğini bilmiyordu.
I have received no reply from you yet.
- Sizden henüz bir cevap almadım.
You must answer the question.
- Bu soruyu cevaplamalısın.
Larry Ewing doesn't answer me.
- Larry Ewing bana cevap vermiyor.
He wrote him a friendly response.
- Ona arkadaşça bir cevap yazdı.
He wrote her a friendly response.
- Ona arkadaşça bir cevap yazdı.
Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı.
- Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı.