I dared Tom to kiss Mary.
- Tom'u Mary'yi öpmesi için cesaretlendirdim.
Tom dared Mary to do that.
- Tom Mary'yi bunu yapması için cesaretlendirdi.
His success encouraged me very much.
- Onun başarısı beni çok cesaretlendirdi.
Tom encouraged Mary to try again.
- Tom, tekrar denemesi için Mary'yi cesaretlendirdi.