cepçi

listen to the pronunciation of cepçi
التركية - الإنجليزية
Pickpocket
cep
pocket

Ben put his hands in his pockets. - Ben ellerini ceplerine koydu.

He put his hands in his pockets. - O ellerini ceplerine koydu.

cep
lay-by
cep
(Askeri) reentrant
cep
(Bilgisayar) mobile

Do you have a mobile phone? - Cep telefonun var mı?

Do you have a mobile phone? - Cep telefonunuz var mı?

cep
passing
cep
waiting by
cep
(Bilgisayar) mob

Do you have a mobile phone? - Cep telefonunuz var mı?

You should turn off the mobile phone. - Cep telefonunu kapatmalısın.

cep
cell

Do you have a cellphone? - Senin cep telefonun var mı?

You should turn off your cell phone. - Cep telefonunu kapatmalısın.

cep
cubby
cep
lay by
cep
pouch
cep
turnout, Brit. lay-by
cep
pocket; lay-by, rest stop
cep
vest pocket
التركية - التركية
Yankesici
cep
Trafiği kolaylaştırmak için yaya kaldırımlarında veya yollarda yapılan cep biçimindeki taşıt yanaşma yeri
cep
Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik duru
cep
Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme
cep
Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış torba veya giysinin üzerine konulan parça: "Ellerin ceplerinde, kapıdan kapıya gidip geliyor."- M. Ş. Esendal
cep
Cep telefonu
cep
Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış torba veya giysinin üzerine konulan parça
cep
Trafiği kolaylaştırmak için yaya kaldırımlarında veya yollarda yapılan taşıt yanaşma yeri
cep
Belirtisiz isim tamlaması yapısında, tamlayan görevinde "cebe sığabilecek boyda" anlamını verir
cep
Sahne ile seyircinin yakın ilişkide olduğu ve az sayıda kiş alan tiyatrolara verilen ad
cep
çökertme
الإنجليزية - التركية

تعريف cepçi في الإنجليزية التركية القاموس.

CEP
(Askeri) kablo giriş paneli; dairevi hata ihtimali; Orta Avrupa Boru Hattı (cable entrance panel; circular error probable)