He put his hands in his pockets.
- O ellerini ceplerine koydu.
He warmed himself with a pocket heater.
- O bir cep ısıtıcısı ile kendini ısıttı.
His mobile phone produced radio emissions that interfered with other phones.
- Onun cep telefonu, diğer telefonları engelleyen radyo emisyonu üretti.
You should turn off the mobile phone.
- Cep telefonunu kapatmalısın.
This type of mobile phone sells well.
- Bu tür cep telefonu iyi satar.
Do you have a mobile phone?
- Cep telefonunuz var mı?
I need to charge my cellphone.
- Cep telefonumu şarj etmeliyim.
Tom forgot where he put his cell phone.
- Tom cep telefonunu nereye koyduğunu unuttu.