Onun önsezisine rağmen Mary kilere girdi.
- Despite her foreboding, Mary entered the cellar.
Kiler kapısı bir patlama sesi ile açıldı.
- The cellar-door flew open with a booming sound.
Tom'un bodrumunda bir şarap mahzeni var.
- Tom has a wine cellar in his basement.
Benim mahzende iki tane üç fazlı güç jeneratörlerim var.
- I have two three-phase power generators in my cellar.
Bodruma in ve bize birkaç şişe şarap getir.
- Go down into the cellar and get us a couple of bottles of wine.
Tom eski bilgisayarımızı bodruma koydu.
- Tom put our old computer in the cellar.
Tom'un bodrumunda bir şarap mahzeni var.
- Tom has a wine cellar in his basement.
Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın.
- Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine.