ceketli

listen to the pronunciation of ceketli
التركية - الإنجليزية
with a jacket, wearing a jacket
wearing a jacket
ceket
{i} jacket

I don't like the red jacket. - Ben kırmızı ceket sevmiyorum.

Tom took off his jacket and hung it up. - Tom ceketini çıkardı ve astı.

ceket
coat

Tom wore a new coat to school today. - Tom bugün okula giderken yeni bir ceket giydi.

You can't have lost your coat in the house. - Ceketini evde kaybetmiş olamazsın.

ceket
tunic
ceket
dust jacket
ceket
dust cover
ceket
cutaway
ceket
sack coat
ceket
a jacket
ceket
(sports) jacket, sports coat, jacket of a suit
ceket
(uzun) tunic
ceket
roundabout
ceket
cardigan
gri ceketli
grayback
gri ceketli
greyback
التركية - التركية

تعريف ceketli في التركية التركية القاموس.

ceket
Erkeklerin ve kadınların giydiği, genellikle önden düğmeli, kalçayı örten, kollu giysi
ceket
Erkeklerin ve kadınların giydiği,genellikle önden düğmeli,kollu üst giysisi
ceketli
المفضلات