الإنجليزية - التركية
تعريف cautious; wary; suspicious في الإنجليزية التركية القاموس.
- shy
- {f} korkmak
- shy
- {s} utangaç
O çok utangaç. Sizi görmek istediğini söylüyor.
-He's very shy. He says he wants to see you.
Utangaç erkek çocuğu adını mırıldandı.
-The shy boy murmured his name.
- shy
- çekingen
Mary utangaç ve çekingen bir genç kadındır.
-Mary is a shy and reserved young woman.
Tom utangaç ve çekingen bir genç adamdır.
-Tom is a shy and reserved young man.
- shy
- {f} (at) ürkmek
- shy
- {f} irkilmek
- shy
- {f} çekinmek
- shy
- mahcubiyet
- shy
- {s} sıkılgan
- shy
- (hayvan) ürkek
- shy
- atış
- shy
- atmak
- shy
- deneme
- shy
- (sıfat) utangaç, sıkılgan, ürkek, çekingen, pısırık, korkan, ihtiyatlı, eksik
- shy
- (isim) utangaç kimse, ürkek kimse, ürkek hayvan, atma, atış, fırlatma, alay etme
- shy
- istihza
- shy
- {s} insanlardan kaçan, insanlara pek yaklaşmayan, ürkek (hayvan)
- shy
- {s} ihtiyatlı
- shy
- deneme/atış
- shy
- küçümseme
- shy
- (fiil) ürkmek, korkmak, çekinmek, sakınmak, irkilmek, atmak, fırlatmak
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف cautious; wary; suspicious في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- shy
cautious; wary; suspicious
الواصلة
cautious; wary; sus·pi·ciousالنطق
Resimler
السابق
المفضلات