Büyük bir dikkatle devam etmeliyiz.
- We should proceed with great caution.
Dikkat, kapılar şimdi kapanıyor.
- Caution, the doors are now closing!
O beni benim sağlığıma karşı dikkatsiz olmama karşı uyarıda bulundu.
- He cautioned me against being careless of my health.
O beni benim sağlığıma karşı dikkatsiz olmama karşı uyarıda bulundu.
- He cautioned me against being careless of my health.
Sınıfta aşikar bir şekilde sigara içen lise öğrencileri ve onları uyaramayan öğretmenler cezalandırılacak.
- High school students who flagrantly smoke in class and the teachers who can't caution them will be punished.
Bu dramada bir şey eksik.O gerçek derinliği olmayan basit ikaz edici bir masal.
- This drama is missing something. All it is is a simple cautionary tale with no real depth.