Büyük bir dikkatle devam etmeliyiz.
- We should proceed with great caution.
O beni benim sağlığıma karşı dikkatsiz olmama karşı uyarıda bulundu.
- He cautioned me against being careless of my health.
O beni benim sağlığıma karşı dikkatsiz olmama karşı uyarıda bulundu.
- He cautioned me against being careless of my health.
Onu geç kalmaya karşı uyardım.
- I cautioned him against being late.
Sami, Leyla'yı Ferit'ten uzak durması için uyardı.
- Sami cautioned Layla to stay away from Farid.
Bu dramada bir şey eksik.O gerçek derinliği olmayan basit ikaz edici bir masal.
- This drama is missing something. All it is is a simple cautionary tale with no real depth.