causing laughter, amusing; strange; suspicious; ridiculous; joking

listen to the pronunciation of causing laughter, amusing; strange; suspicious; ridiculous; joking
الإنجليزية - التركية

تعريف causing laughter, amusing; strange; suspicious; ridiculous; joking في الإنجليزية التركية القاموس.

funny
komik

Caz ölmedi, sadece komik kokuyor. - Jazz isn't dead, it just smells funny.

Ölüm hiçbir şey. Bu yüzden yaşamla başla, daha az komik ve daha uzun sürer. - Dying is nothing. So start with living, it's less funny and it lasts longer.

funny
{s} eğlenceli

Biz televizyonda eğlenceli bir program izledik. - We saw a funny program on TV.

Yaşam eğlenceli bir şey. - Life's a funny thing.

funny
{s} eğlendirici
funny
{s} zevkli
funny
{s} karanlık
funny
s eğlenceli
funny
{s} garip

Onlar bana garip baktılar. - They looked at me funny.

Arabanın motorundan gelen garip bir koku var. - There's a funny smell coming from the engine of the car.

funny
{s} sakat
funny
{s} komik, güldürücü, eğlendirici
funny
{s} şüpheli
funny
{s} gülünecek
funny
{s} tuhaf

Postacının henüz gelmemesi tuhaf. - It is funny that the mailman hasn't come yet.

Tom'un yüzünde tuhaf bir ifade vardı. - Tom had a funny look on his face.

funny
{s} gülünç
funny
paskal
funny
antika
funny
acayip
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} funny
causing laughter, amusing; strange; suspicious; ridiculous; joking
المفضلات