causing fear; of capable of causing fear; scary

listen to the pronunciation of causing fear; of capable of causing fear; scary
الإنجليزية - التركية

تعريف causing fear; of capable of causing fear; scary في الإنجليزية التركية القاموس.

frightening
{s} korkutucu

Bu film çocuklar için korkutucu. - This movie is frightening to the children.

Bu korkutucu bir düşünce. - That's a frightening thought.

frightening
{f} korkut

Büyük köpek onları korkutuyor. - The big dog is frightening them.

Beni gerçekten korkutuyorsun. - You're really frightening me.

frightening
korkutarak
frightening
ürkünç
frightening
ürkütücü

Aşk tanıdığın biri için ürkütücü mü? - Is love frightening to anyone you know?

İman olmayan bir kişi ürkütücüdür. - A person without faith is frightening.

frightening
{s} korkunç
frightening
{s} dehşet verici

İngiltere'deki ayaklanma dehşet verici. - The rebellion in England is frightening.

frightening
korkutma
الإنجليزية - الإنجليزية
frightening
causing fear; of capable of causing fear; scary
المفضلات