casuslar

listen to the pronunciation of casuslar
التركية - الإنجليزية
spies
Third person singular present tense of spy
third-person singular of spy
plural of spy
casus
{i} spy

He was executed as a spy. - O bir casus olarak idam edildi.

Do you think you have to be able to pass for a native speaker to be an effective spy? - Yerli bir konuşmacı olmana rağmen etkili bir casus olmak için sınavı geçebilmek zorunda olduğunu düşünüyor musun?

casus
treasonable
casus
operative
casus
emissary
Casus
plant

The new guy turned out to be a plant.

casus
intelligencer
casus
(Hukuk) spy, political agent
casus
infiltrator
casus
beagle
casus
spook
casus
gumshoe
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف casuslar في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

casus
{i} event; association (Grammar); part of the Latin phrase "casus belli" (rise to war)
casus
See the Note under Accident
casus
An event; an occurrence; an occasion; a combination of circumstances; a case; an act of God
التركية - التركية

تعريف casuslar في التركية التركية القاموس.

CASUS
(Osmanlı Dönemi) Karpuz
Casus
(Osmanlı Dönemi) ÇAŞİT
Casus
(Osmanlı Dönemi) TALİA
Casus
(Osmanlı Dönemi) AYN
Casus
çaşıt
Casus
dil avcısı
Casus
(Osmanlı Dönemi) HAFİYE
casus
Bir devletin veya bir kimsenin sırlarını başkasının hesabına öğrenmeyi üstüne alan kimse, dil avcısı, çaşıt
casus
Bir devletin veya bir kimsenin sırlarını başkasının hesabına öğrenmeyi üstüne alan kimse, dil avcısı, çaşıt: "Ortalığı karıştırmak isteyen yabancı kimseler, askerlik casusları burada oturur."- M. Ş. Esendal
câsus
(Osmanlı Dönemi) hafiye, ajan, gizli. sırları öğrenip bildiren
casuslar
المفضلات