Tom gündelik giysiler giyinmişti.
- Tom was dressed in casual clothing.
Tom gündelik elbiselerinin içinde.
- Tom is in casual clothes.
Tom gündelik giyinmişti.
- Tom was dressed casually.
Kalabalık caddede sıradan bir toplantı yaptık.
- We had a casual meeting on the crowded street.
Tom sıradan görünmeye başladı.
- Tom tried to sound casual.
Ben dergiye geçici bir bakış attım.
- I took a casual look at the magazine.
Biz gündelikçi olmayı severiz.
- We like to be casual.
Gündelikçi olmaya çalıştım.
- I tried to be casual.
He was just a casual worker.
The purchase of donuts were just casual expenses.
They only had casual meetings.