Onların arabalarında önce Irak sonra Fransa diye okunan çıkartmalar vardı.
- They had stickers on their cars reading: First Iraq then France.
Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı.
- The angry mob overturned cars and smashed storefront windows.
Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım.
- I am surprised that your family has a Japanese car.
Dün gece arabam çalındı.
- My car was stolen last night.
O, bir Japon otomobiline sahiptir.
- He has a Japanese car.
Elektrikli otomobillerin performansı arttı.
- The performance of electric cars has improved.
Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
- Automobiles replaced carriages.
Onlar vagonları sürdü ve malzemeleri taşıdı.
- They drove wagons and carried supplies.
Onlar tren kabininden navlun çıkarıyorlar.
- They're taking the freight out of the train car.
Alev makinesi taşıyan bir asker gördüm.
- I saw a soldier carrying a flamethrower.
Kartını ya da para üstünü makinede unutmamak için lütfen dikkatli ol.
- Please be careful not to forget your card or your change in the machine.
From the front-most car of the subway, he filmed the progress through the tunnel.
Fix the car of the express elevator - the door is sticking.
The 11:10 to London was operated by a 4-car diesel multiple unit.
She drove her car to the mall.
Buy now! You can get more car for your money.
The conductor linked the cars to the locomotive.
We ordered five hundred cars of gypsum.
... I think, to say, "Cars are safer if they have a locked bootloader and if that bootloader ...
... Because we don't sell that many cars. ...