From the front-most car of the subway, he filmed the progress through the tunnel.
Fix the car of the express elevator - the door is sticking.
The 11:10 to London was operated by a 4-car diesel multiple unit.
She drove her car to the mall.
Buy now! You can get more car for your money.
The conductor linked the cars to the locomotive.
We ordered five hundred cars of gypsum.
Dün gece arabam çalındı.
- I had my car stolen last night.
Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım.
- I am surprised that your family has a Japanese car.
O, bir Japon otomobiline sahiptir.
- He has a Japanese car.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
- Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
- Automobiles replaced carriages.
Vagon ve koltuk numarası biletin üzerinde yazılı.
- The car and seat number are written on the ticket.
Onlar tren kabininden navlun çıkarıyorlar.
- They're taking the freight out of the train car.
Kartını ya da para üstünü makinede unutmamak için lütfen dikkatli ol.
- Please be careful not to forget your card or your change in the machine.
Alev makinesi taşıyan bir asker gördüm.
- I saw a soldier carrying a flamethrower.