تعريف capping في الإنجليزية التركية القاموس.
- demir başlık
- küpeşte kapağı
- (Bilgisayar) (bant genişliği) sınırlama
- (Gıda) kapak kapatma
- kapaklamak
- cap
- (İnşaat) kapak
Tom tirbuşonunu bulamadığı için vida kapaklı bir şarap şişesi getirdiğine memnun oldu.
- Tom was glad that he'd bought a bottle of wine with a screw cap, since he couldn't find his corkscrew.
Tom şişe kapakları topluyor.
- Tom collects bottle caps.
- cap
- başlık
Daha az grafikler ve daha fazla başlık açıklamayı daha net yapabilir.
- Fewer graphics and more captions would make the description clearer.
Tom için bir başlık satın aldım ve Mary için bir çift eldiven satın alacağım.
- I bought a cap for Tom and I'll buy a pair of gloves for Mary.
- cap
- kep
Kep benim için çok küçük.
- The cap is too small for me.
O, kafasına bir kep giydi.
- He put a cap on his head.
- capping beam
- kiriş kapatma
- cap
- {i} şapka
Tom şapkasını çıkardı.
- Tom took off his cap.
Tom şapkasını kaybetti, ve yeni bir tane almak zorunda olduğunu hissetti.
- Tom lost his cap, and he felt that he had to buy a new one.
- CAP
- başkent
Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
- Washington is the capital of the United States.
Paris, Fransa'nın başkentidir.
- Paris is the capital of France.
- CAP
- (Askeri) Sivil Hava Devriyesi; sivil kadro artırımı programı; muharebe hava Devriyesi; konfigürasyon ve alarm paneli; Konsolide işler süreci (Birleşmiş Milletler); kriz müdahele planlaması (Civil Air Patrol; civil augmentation program; combat air Patrol; configuration and alarm panel; Consolidated Appeals Process (UN); crisis action planning)
- cap
- geliştirmek
- cap
- başlık,v.daha iyisini yap: n.kep
- cap
- (Ticaret) faiz tavanı
- cap
- (Diş Hekimliği) kaplama
- cap
- kaplamak
- cap
- tamamlamak
- cap
- (Aydınlatma) dip
- cap
- (Ticaret) tavan faiz oranı
- cap
- kasket
Şanslı mavi kasketim nerede?
- Where's my lucky blue cap?
- cap
- {f} daha iyisini yap
- cap
- (önceki bir şeyi) geliştirmek
- cap
- takke
- cap
- örtmek
- cap
- (Havacılık) Hava devriyesi (Combat Air Patrol)
- frequency capping
- (Reklam) Reklamcılıkta frekans ayarlamaReklamın ziyaretçiye sınırlı sayıda gösterilmesi.Websitesi ziyaretcisine gösterilen reklamın sınırlanması anlamına gelen reklamcılık terimi.Bir sitenin bir ziyaretçisinin bir reklamı görme sıklığının sınırlandırılması demek. Adserver üzerinde uygulanan bu özellik sayesinde bir ziyaretçinin, belli süre içinde bir reklamı en fazla kaç kere göreceği belirlenir ve ziyaretçi reklamı belirlenen kereden fazla görmemez. Böylece ziyaretçi gereğinden fazla reklama maruz kalmaz. ilgisi/tepkisi azalmaz. Bu durum kampanya etkiniğini arttırmaktadır
kısaltması: FC.
- CAP
- kapital
Mary her zaman sol eğilimli olmuştur, ama o Sol Parti için mecliste bir koltuğa sahip olduğundan beri, o, radikal kapitalizm eleştirisi ile bir medya yıldızı oldu.
- Mary has always been left-leaning, but since she's got a seat in parliament for the Left Party, she has become a media star with her radical critique of capitalism.
Tom girişimci bir kapitalist.
- Tom is a venture capitalist.
- cap
- {f} kapatmak
- cap
- {i} büyük harf, majüskül
- cap
- {f} kep takmak (simge)
- cap
- (Tıp) Herhangi bir kısım üzerinde kapak veya örtü görevi gören oluşum, başlık
- cap
- Civil Air Patrol
- cap
- {f} daha iyisini yapmak
- cap
- kapla/ört/geliştir
- cap
- cap and bells saray soytarısının giydigi çıngıraklı kukuleta
- cap
- kapak/kep/kasket
- cap
- {i} kapak, kapsül, tapa
- cap
- {f} geçmek
- cap
- {i} tabanca mantarı
- cap
- {i} zirve, doruk, tepe
- cap
- (Askeri) TAHRİP KAPSÜLÜ; ELEKTRİK FÜNYESİ: Bak. "blasting cap"
- cap
- {f} --ped
- cap
- destemora
- cap
- tepe
- cap
- zirve
- end capping
- (Nükleer Bilimler) uç pullanması
- indirect pulp capping
- (Diş Hekimliği) endirekt pulpa kaplaması
- indirect pulp capping
- (Diş Hekimliği) endirekt kuafaj
- protecting capping
- koruyucu kapsül
- sulphur capping
- sülfür kaplaması