الإنجليزية - التركية
تعريف capable of being moulded; malleable, flexible, pliant في الإنجليزية التركية القاموس.
- plastic
- plastik
Plastik cerrah yüz germeyi eline yüzüne bulaştırdı ve milyonlarcası için dava açıldı.
-The plastic surgeon botched the facelift and was sued for millions.
Tom plastikten yapılmış bir ukulele istemiyor.
-Tom doesn't want a ukulele made of plastic.
- plastic
- istenilen şekle konulabilme
- plastic
- {s} plastik, biçimlenebilir, esnek
- plastic
- {s} biçim verilebilir
- plastic
- şekil verilebilen
- plastic
- (Tıp) Şekil alabilir, kalıba dökülebilir
- plastic
- plastic arts plastik sanatlar
- plastic
- (Tıp) a.1. Plastik: Dokuyu tamir eden veya dokuya şekil veren
- plastic
- yoğrulabilme
- plastic
- (isim) plastik
- plastic
- plasticity i
- plastic
- {s} estetik
- plastic
- yumuşak/yapay/plastik
- plastic
- yoğrulabilen
- plastic
- {s} yoğurulabilir
- plastic
- {s} naylon
- plastic
- {s} sündürülebilir
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف capable of being moulded; malleable, flexible, pliant في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- plastic
the rage betook itself at last to certain missile weapons; which, though from their plastic nature they threatened neither the loss of life or of limb, were, however, sufficiently dreadful to a well-dressed lady.
capable of being moulded; malleable, flexible, pliant
الواصلة
ca·pa·ble of be·ing moulded; malleable, flexible, pli·antالنطق
Resimler
المفضلات