canlanmak

listen to the pronunciation of canlanmak
التركية - الإنجليزية
wake
come to life
wake up
revive
to be refreshed,be enlivened
bestir oneself
brighten up
freshen
quicken
rouse up
to come to life, be animated; to be revived, be resuscitated
(piyasa) firm
refresh
to come to life; to liven up, to perk up
liven up
perk oneself
stir
brighten
rouse oneself
buck up
rouse
perk
kindle
liven
perk oneself up
perk up
to become active, boom
blossom
freshen up
rally
look up
rejuvenate
refresh oneself
hum
boom
awake,awaken
kick up one's heels
arouse
(deyim) warm up
canlanma
{i} revival

Are your people interested in the revival of your language? - Senin insanların dilinin canlanması ile ilgileniyor mu?

The Old Prussian language revival began in the early 80's. - Eski Prusya dilinin canlanması seksenlerin başında başladı.

canlanma
incarnation
canlanma
recovery
canlan
come around
canlanma
resurgence
canlanma
refreshment
canlanma
resurrection
canlanma
renaissance
canlanma
{i} reviving
yeniden doğmak; yeniden canlanmak
to be reborn, to revive
canlan
get with it
canlan
look alive!
canlan
bestir yourself
canlan
stimulate

Spending money stimulates the economy. - Harcanan para ekonomiyi canlandırıyor.

We must do everything we can to stimulate the economy. - Ekonomiyi canlandırmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.

canlan
look alive
canlanma
rebirth
canlanma
coming to life
canlanma
boom
canlanma
renascense
canlanma
animation, coming to life
التركية - التركية
Depreşmek
Etkinliği artmak, hareketlilik kazanmak
Gücü artmak, diri duruma gelmek
Geçmişte yaşanan bir olay veya durum yeniden hatırlanmak
(Osmanlı Dönemi) KIYAM
tecessüm etmek
canlanma
Canlanmak işi
canlanmak
المفضلات