There's a monster under my bed.
- Yatağımın altında bir canavar var.
A hideous monster used to live there.
- Orada korkunç bir canavar yaşardı.
You really have to control your jealousy. It's like a beast inside of you.
- Gerçekten kıskançlığını kontrol etmek zorundasın. O senin içindeki bir canavar gibidir.
A bear is a friendly beast compared to a tiger.
- Bir ayı bir kaplanla karşılaştırıldığında bir dost canavardır.
The most dangerous beast is the beast within.
- En tehlikeli canavar içindeki canavardır.
Sami was in the belly of the beast.
- Sami canavarın karnındaydı.
If you go into the forest, watch out for the ogres who eat children!
- Eğer ormana giderseniz, çocukları yiyen canavarlara dikkat edin!