Bottles of beer are made of glass.
- Bira şişeleri camdan yapılır.
Tom cut his finger on a piece of glass.
- Tom bir cam parçası ile parmağını kesti.
Tom broke the window pane.
- Tom pencere camını kırdı.
I was seen to break the window.
- Ben camı kırarken görüldüm.
The rain beats against the window pane.
- Yağmur pencere camına vuruyor.
Who broke that pane of glass?
- O cam bölmeyi kim kırdı?
Tom washed the lenses of his glasses with warm, soapy water and dried them on a cloth.
- Tom, gözlüğünün camlarını ılık, sabunlu suyla yıkayıp onları bir bezle kuruttu.
Sıcaktan dolayı pencerelerden birini açık bırakıp da uyudum.
- Sıcak yüzünden cam açık yattım.
Pencereyi kimin kırdığını bilmek istiyorum.
- Bu camı kim kırdı bilmek istiyorum.
Babam, doğum günüm için bana bir kamera aldı.
- My father bought me a camera for my birthday.
Bunun gibi bir kamera almak istiyorum.
- I would like to get a camera like this.