Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
- She wanted my permission to use the phone.
Telefon numaranı biliyor mu?
- Does she know your phone number?
Bugün ona telefon etmeyi unuttum.
- I forgot to phone her today.
Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi.
- Just when I was about to phone her, a letter arrived from her.
Tom'un neden Mary'ye telefon etmek istediğini anlıyorum.
- I understand why Tom would want to phone Mary.
Anne ve babaya telefon etmek istiyorum.
- I'd like to phone the parents.
If you're town, give me a ring and I'll arrange to meet up with you.