calculated, deliberate, slow and steady, regulated

الإنجليزية - التركية

تعريف calculated, deliberate, slow and steady, regulated في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

measured

{s} ölçülü

Hayat aldığımız nefes sayısıyla ölçülmez fakat nefesimizi kesen anlarla ölçülür. - Life is not measured by the number of breaths we take, but by the moments that take our breath away.

Sıcaklık bir termometreyle ölçülür. - The temperature is measured by a thermometer.

measured

ölçülen

Şu ana kadar ölçülen en küçük mesafe nedir? - What is the smallest distance ever measured?

measured

ölçülmüş

measured

{f} ölç

Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir. - Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.

Yatağın uzunluğunu ölçtü. - He measured the length of the bed.

measured

{s} ağır

measured

{s} hesaplı, ölçülü

measured

measure ölç

measured

{s} düzgün, düzenli

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف calculated, deliberate, slow and steady, regulated في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

{s} measured

الواصلة

calculated, deliberate, slow and steady, re·gu·la·ted